Olay, gece geç saatlerde evden gelen garip seslerin komşular tarafından 112 Acil’e bildirilmesiyle ortaya çıktı. Kapıyı açan polis ekipleri, yoğun bakım gerektirecek kadar zayıf, yürümekte zorlanan ve neredeyse ölüm eşiğinde bir kadın buldu. Kadının Mirella olduğu kısa sürede anlaşıldı. Komşular, “Onu tanımak neredeyse imkansızdı. Adeta yaşlı bir kadına dönüşmüştü. Vücudu çökmüş, sesi kısılmıştı” dedi.
Polis raporuna göre, Mirella’nın bacaklarında ciddi ödem ve hareket kısıtlılığı vardı. Sağlık ekipleri tarafından acilen hastaneye kaldırıldı. Yetkililer, olayın “aile içi gizleme ve istismar” kapsamında soruşturulduğunu açıkladı.
Gazeteye sızan fotoğraflar, Mirella’nın yıllarca çocukluk odasında kaldığını, raflarda hâlâ çocuk kitapları ve peluş oyuncakların bulunduğunu ortaya koydu. Polis tarafından gözaltına alınan annesi ise şaşkın ifadelerle, “Onunla dışarı çıktığımızı hatırlıyorum ama ne zaman olduğunu hatırlamıyorum” dedi.
Komşular, 1990’ların sonunda ailenin “kızımız kaçırıldı” yalanını söylediklerini ve o günden sonra Mirella’yı bir daha görmediklerini anlattı. Olayın ardından gönüllüler, Mirella için yardım kampanyası başlattı ve “Hiç kimse bir ömür boyu çocuk odasında hapsedilmemeli” açıklamasında bulundu.
Şu anda Mirella hem psikolojik hem de fiziksel tedavi görüyor. Uzmanlar, yıllarca süren izolasyon ve manipülasyonun kadının ruh sağlığı üzerindeki derin etkilerini vurguluyor. Polonya polisi, olayın “aile içi yasa dışı hapis ve istismar” kapsamında soruşturulduğunu duyurdu.
