Aydın siyasetinde kartlar yeniden dağıtılıyor. Bu değişimin başlangıç noktası, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun yıllarca bağlı kaldığı CHP’den istifa ederek AK Parti’ye katılması olmuştur.
Bu geçiş, sadece bir rozet değişimi değil, şehir siyasetinde derin fay hatlarını harekete geçiren bir kırılma anıydı. Ve bu sarsıntının artçıları hâlâ devam ediyor.
30 Ağustos Zafer Bayramı töreni, bayramın birlik ve beraberliği simgelemesi beklenirken, tören alanı siyasi soğukluğun vitrinine dönüştü.
Özlem Çerçioğlu’nun beklenen katılımı yerine, onun yerine Belediye Meclis Üyesi Polat Bora Mersin’in vekil olarak gönderilmesi dikkat çekti.
Ancak en çarpıcı sahne, AK Parti İl Başkanı Mehmet Erdem’in tören alanına gelişiyle yaşandı. CHP İl Başkanı Hikmet Saatçi, İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Ertürk ve Çerçioğlu’nun vekili Mersin’in elini sıkmadı. Göz göze geldiler, ama eller buluşmadı.
Taşın Hafızası
Bir zamanlar, küçük bir kasabada iki kardeş kavga eder. Yıllarca konuşmazlar. Bir gün biri, elinde zeytin dalıyla diğerinin kapısını çalar. Diğeri açar, ama kapının eşiğinden ileri adım atmaz. El uzanır, ama sıkılmaz. O anda zaman durur. Ne yağmur yağar, ne güneş parlar. O kasabada o günden sonra kimse kavganın nedenini hatırlamaz ama herkes, o sıkılmayan eli anlatır.
İşte Aydın’da yaşanan da tam olarak bu.
Polat Bora Mersin’in elinin sıkılmaması, sadece bir jestin eksikliği değil; siyasi atmosferin gerçek bir yansımasıydı.
Peki bu durum Özlem Çerçioğlu’na yapılmış bir ayıp mıydı? Yoksa partiler arası geçişin sindirilemediğinin göstergesi mi?
MHP Aydın İl Başkanı’nın protokolde değil, tören alanının dışından izlemesi, protokol sıralamasında il başkanlarının öne alınması ama sadece Mehmet Erdem’in.
Tüm bunlar alışıldık düzenin değiştiğini gösteriyor.
Polat Bora Mersin’in CHP’den istifa etmiş olması ve AK Parti’ye resmi üyelik yapmamış oluşu da zihinlerde yeni soru işaretleri doğuruyor.
Hem Efeler Belediyesi’nde, hem Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde, hem de Aydın Büyükşehir Belediyespor’da görev alması da “Asıl pozisyonu ne?” sorusunu gündeme taşıyor. Görev karmaşası mı var, yoksa siyasi bir pozisyon hazırlığı mı?
Aydın siyaseti yeni bir döneme giriyor ama eski hesaplar hâlâ kapatılmamış gibi görünüyor.
El sıkışmalar değil, sıkılmayan eller konuşuluyor.
Kalpler buz gibi, akıl ve düşünceler sisli, umarım hizmet noktasında Aydın siyasetindeki belirsizlik ortadan kalkar ve Aydın hak ettiği merkezi hükümetin desteğini alır.