Dünya şehirlerine baktığımızda, bazı caddelerin ve meydanların yalnızca bulundukları ülkenin değil, tüm dünyanın gözünde bir simgeye dönüştüğünü görürüz. Paris’in Champs-Élysées’si, New York’un Times Square’i, Barselona’nın La Rambla’sı, Tokyo’nun Shibuya Meydanı.
Bu alanlar sadece birer cadde değil; o şehirlerin ruhunu taşıyan, onları dünyada marka yapan adreslerdir.
İnternet araması yapıldığın da bahsi geçen meydan ve caddeler sosyal medya paylaşımlarıyla bol görsellerle karşımıza çıkmaktadır.
Her biri, şehrin kültürünü, sanatını, gastronomisini ve ticaretini aynı potada eriterek bir çekim merkezi haline gelmiştir. Bulundukları ülke ve şehirlerin tanıtımı için önemli birer olgudurlar.
Aydın da Neden Olmasın?
Aydın, tarihiyle, doğasıyla, tarımıyla ve sıcak insanıyla zaten büyük bir potansiyele sahiptir. İnciri, zeytini, antik kentleri ve turizm değerleriyle Aydın aslında “marka şehir” olma yolunda eşsiz bir avantaja sahiptir. Eksik olan tek şey, bu değerleri vitrine çıkaracak, şehri simgeleyecek marka bir alan ve caddelerdir. Bu da toprak altındaki maden olan elması çıkarıp işleyen ve değerli kılan kadife eldivenli ustaların işidir.
Başta Aydın Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanları, böyle bir vizyonla adım attığında, şehrin hem turizmden aldığı pay artacak hem de gençlere, girişimcilere, sanatçılara yeni ufuklar açılacak. Çünkü marka şehir olmak yalnızca estetik değil; aynı zamanda ekonomik kalkınma, sosyal canlılık ve uluslararası tanınırlık demektir.
Aydın, Ege’nin kalbi olarak bugün büyük bir fırsatın eşiğindedir. Paris’in Champs-Élysées’si varsa, Barselona’nın La Rambla’sı varsa; neden Aydın’ın da dünya çapında bilinen, ışığıyla herkesi kendine çeken bir caddeleri ve kent meydanları olmasın?
Deniz turizm için önemli iki ilçemiz, Kuşadası ve Didim Belediye Başkanları'na ve Aydın kent merkezi için Efeler Belediye Başkanı'na büyük iş düşmektedir.
Büyükşehir ile yaşanan siyasi kriz ve kaos üç belediye başkanı için ispat mücadelesi olmalıdır. Adnan Menderes Bulvarı gündelik ekonominin döndüğü, 4 ve 5 ayrı çeşitte esnafların yerleştiği bir bulvar haline gelmiştir. Bu çeşitlilik elbette ekonomi için önemlidir, lakin bu esnaflarımız sınıflara ayrılarak şehrin bir bölümüne taşınabilir, bulvar marka değeri yüksek firmaların iş yerlerini açtığı bir hale dönmesi çok zor değildir.
‘’Hayat Sokağı’’ adında ilçelerimizde marka değeri yüksek cadde ve sokaklar inşa etmek, kalite ve gelişmişlik seviyemizi yukarı çekecektir.
Burada şehrin eminleri olan seçilmiş belediye başkanlarımıza çok iş düşmektedir. Siyasi çekişmeler solucan deliği gibidir, bir girildiğinde çıkılacağı yerin belli olmadığı dipsiz kuyulardır. Onun için bu deliğe hiç girmeden, aynası iştir kişinin lafa bakılmaz mantığıyla marka değeri yüksek cadde ve meydanlar için adım atılmalıdır.
Kalın sağlıcakla…