Sosyal medyada dolaşan bir haber ve anket. Ekran başında kısa bir video, altında binlerce yorum. Aydın için düşündürücü; Türkiye’de “en çok kristal kullanan iller” sıralamasında Aydın birinci! (uyuşturucu madde)

Bir sosyal medya paylaşımı elbette bilimsel bir veri değildir, ancak gerçeği inkâr etmek de kolay değil. Kolluk kuvvetlerinin kararlı mücadelesine, okul seminerlerine, denetimlere ve uyarılara rağmen uyuşturucu gençlerimizin geleceğini sessizce kemirmeye devam ediyor.

Aydın’ın adı bu tür bir listeyle anılıyorsa, bu sadece “bir test sonucu” olarak geçiştirilemez. Çünkü bu sıralama bize bir tabloyu gösteriyor; Uyuşturucu, artık yalnızca büyükşehirlerin değil, Anadolu’nun ve Ege kentlerin de sorunu haline geldiğinin göstergesidir.

Birinci olmak utanç verici

Aydın’ı yıllardır tarımın, eğitimin, turizmin şehri olarak anmaya alıştık. Oysa şimdi aynı şehir, bir sosyal medya paylaşımında ve viral olmuş bir post “en çok kristal kullanan il” olarak geçiyor. Bu, hepimiz için bir alarm zili. Gençlerimizin elinden kalemi, hayalini, üretme isteğini çalan bu bataklık sadece bireysel değil, toplumsal bir çöküşü de beraberinde getiriyor.

Sorunu konuşmaktan korkmamalıyız

Uyuşturucu meselesi genellikle “bizim çevremizde olmaz” denilerek halının altına süpürülüyor. Oysa artık her okulun, her mahallenin, hatta her ailenin kapısına kadar gelmiş durumda. Gerçeklerle yüzleşmeden çözüm üretmek mümkün değil. Aydın’da emniyetin ve yerel yönetimlerin uyuşturucu ile mücadele konusunda yürüttüğü çalışmalar önemli, ancak yeterli mi? Bu mücadeleye sivil toplum, aileler, eğitim kurumları ve medya da omuz vermeli. Çünkü bu, yalnızca polisiye bir mesele değil; sosyal, kültürel ve ekonomik boyutları olan derin bir yara.

Gençler umutla tutunmalı

Bir nesli kaybetmemek için önce onları duymamız gerekiyor. Gençlerin neden bu yola yöneldiğini, neyi aradıklarını anlamadan, sadece yasaklarla çözüm bulamayız. Onlara umut, hedef ve güven vermek gerekiyor. Bugün Aydın, bu listeyle anılıyor olabilir. Ama eğer gerçekten sahip çıkarsak, yarın “uyuşturucuya karşı en bilinçli şehir” olarak da anılabilir. Her şey bizim elimizde.

Bir diğer bağımlılıkta ekran ve sanal oyunlardır. Onun için madde kullanımı kadar, ekran bağımlılığı geleceğini sanal kumarda arayanların içinde olduğu kötü durumdur. Bunların hepsi geleceğimizi çalan karanlık çukurlardır. Yerel de seçilmiş aktörler ve atanmış kamu görevlilerimiz bahse konu için gerekli çalışmayı yaptıkları ve yapacakları aşikardır. Ben ve diğer basın mensubu arkadaşlarımız kamu spotlarıyla desteklenirse toplumu, aileye ve bireyi bilinçlendirmede seve seve görev alırız.

Kalın sağlıcakla…