Şirketten yapılan açıklamada, satış sürecine ilişkin olarak “Varlıkların devri, ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı OFAC’ın verdiği tasfiye lisansı kapsamında yürütülmektedir. Gerektiğinde lisansın uzatılması için başvuru yapılacaktır” ifadeleri yer aldı. Ayrıca Lukoil, potansiyel alıcılarla görüşmelere başladığını da doğruladı.
Türkiye’de 600’e yakın istasyonu var
2006’dan bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Lukoil’in ülkede yaklaşık 600 akaryakıt istasyonu bulunuyor. Şirket, hem akaryakıt dağıtımı hem de enerji tedariki alanlarında önemli bir pazar payına sahip. Bu nedenle alınan satış kararı, Türkiye dâhil birçok ülkede enerji sektörünün yakından izleyeceği bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Küresel enerji piyasasında etkili oyuncu
Dünya petrol üretiminin yaklaşık yüzde 2’sini karşılayan Lukoil, küresel enerji piyasasında stratejik bir konuma sahip. Şirketin en büyük uluslararası yatırımı ise Irak’taki West Qurna 2 petrol sahasında bulunuyor. Lukoil, bu sahada yüzde 75’lik paya sahip ve günlük 480 bin varilin üzerinde üretim gerçekleştiriyor. Uzmanlara göre bu varlıkların satışa çıkması, küresel petrol arz dengesinde de değişikliklere yol açabilir.
Avrupa’daki tesisler de listede
Şirket sadece Orta Doğu’daki varlıklarını değil, Avrupa’daki bazı tesislerini de satış listesine ekledi. Bunlar arasında Bulgaristan’daki Lukoil Neftohim Burgas rafinerisi (ülkenin en büyük rafinerisi, günlük 190 bin varil kapasite) ve Romanya’daki Petrotel rafinerisi öne çıkıyor. Ayrıca Lukoil, Macaristan, Slovakya ve Türkiye’deki STAR Rafinerisi’ne petrol tedarik eden başlıca şirketlerden biri olarak da biliniyor. Bu nedenle satış sürecinin, Avrupa ve çevre bölgelerdeki enerji arz zincirinde önemli değişiklikler yaratabileceği belirtiliyor.
Yaptırımlar Rus enerji devlerini köşeye sıkıştırıyor
Uzmanlara göre Batı’nın enerji yaptırımları, Rusya merkezli enerji devlerinin küresel operasyonlarını ciddi biçimde daralttı. Lukoil’in bu adımı da, finansal istikrarı koruma ve yaptırımların etkisini azaltma amacıyla atılmış “zorunlu bir stratejik hamle” olarak değerlendiriliyor. Enerji analistleri, bu satış sürecinin yalnızca Lukoil’i değil, Avrupa ve Orta Doğu’daki petrol tedarik zincirini de yeniden şekillendirebileceğini vurguluyor.




