The Lancet dergisinde yayımlanan ve Berlin’deki Dünya Sağlık Zirvesi’nde sunulan çalışmaya göre, özellikle ergenler ve genç yetişkinler ölüm riskinde artış yaşıyor.
Araştırma, alkol, intihar ve kazalara bağlı ölümlerin artmasıyla genç nüfusta yeni bir kriz uyarısı yapıyor. 16 bin 500 bilim insanının 300 binden fazla veri kaynağıyla yürüttüğü çalışma, küresel sağlık ve ölüm eğilimleri konusunda kapsamlı bir değerlendirme sunuyor.
Coğrafi farklılıklar dikkat çekiyor: 2023 itibarıyla kadınların ortalama yaşam süresi 76,3 yıl, erkeklerin ise 71,5 yıl. Yüksek gelirli bölgelerde bu süre 83 yıla ulaşırken, Sahra Altı Afrika’da yalnızca 62 yıl olarak kaydedildi. Kuzey ve Latin Amerika’nın bazı bölgelerinde ise madde bağımlılığı ve intihar, genç ölümlerinin başlıca nedenleri arasında.
Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü Direktörü Dr. Christopher Murray, özellikle genç kadınlar arasında ölüm artışının kaygı ve depresyon oranlarının yükselmesiyle bağlantılı olduğunu belirtti. Ruh sağlığındaki bozulmanın sosyal medya, elektronik cihazlar veya toplumsal değişimler gibi birçok faktörden kaynaklanabileceği vurgulandı.
Sahra Altı Afrika’da ise 5-14 yaş arası çocuk ölümleri önceki tahminlerden yüksek çıkarken, 15-29 yaş arası kadınlarda ölüm oranı yüzde 61 daha fazla tespit edildi. Gebelik komplikasyonları, trafik kazaları ve menenjit bu artışın başlıca nedenleri olarak öne çıktı.
Araştırma, kronik hastalıkların küresel sağlık sorunlarının üçte ikisini oluşturduğunu, ruh sağlığı bozukluklarının ise keskin biçimde arttığını ortaya koyuyor. Yüksek tansiyon, hava kirliliği, sigara ve obezite gibi önlenebilir risk faktörlerinin dünya genelindeki hastalık yükünün yarısını oluşturduğu hesaplandı.
Uzmanlar, hükümetleri ve sağlık otoritelerini gençler için hızlı ve stratejik önlemler almaya çağırırken, düşük gelirli ülkelerdeki sağlık sistemlerindeki zayıflıkların genç nüfusun yaşamını olumsuz etkilediği uyarısı yapıldı.