Özdemir, “Her kız çocuğu güven içinde yaşama, eğitim alma ve korunma hakkına sahiptir. Ancak ülkemizde bu haklar her geçen gün biraz daha yok sayılıyor” dedi.
“Adalet Hâlâ Bekleme Odasında”
Özdemir açıklamasında, son yıllarda kamuoyunda yankı uyandıran çocuk istismarı davalarına dikkat çekerek, adaletin geciktiği ya da cezasızlığın hüküm sürdüğü olayları hatırlattı.
8 yaşındaki Narin Güran ve 4 yaşındaki Leyla Aydemir davalarının hâlâ sonuçlanmadığını belirten Özdemir, “Bu dosyalar, adalet arayışının duvarlara çarptığını ve suçluların korunabildiği bir sistemin varlığını gösteriyor. Kız çocukları için adalet hâlâ bekleme odasında” ifadelerini kullandı.
“Rızası Olmaz, Çocuk Çocuktur”
Elazığ’da dört kız öğrenciyle ilgili “rıza” tartışmalarına tepki gösteren Özdemir, “12 yaşındaki bir çocuğun rızası olamaz. Rıza gösterdiğini iddia etmek akla, hukuka ve vicdana ihanettir. Biz bu zihniyete sessiz kalmayacağız” dedi.
Türkiye’de 2024 yılında 9 bin 354 kız çocuğunun evlendirildiğini hatırlatan Özdemir, “Bu tablo istatistik değil, utançtır. Kız çocuklarını büyütmek yerine evlendiren bir devlet, geleceğini küçültür” diye konuştu.
“İstanbul Sözleşmesi Yeniden Yürürlüğe Girecek”
İktidarın “2025 Aile Yılı” ilanına da değinen Özdemir, “Kız çocuklarının okula değil evliliğe zorlandığı bir ülkede, hangi aileden, hangi şefkattan söz edebiliriz?” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kız çocukları açısından telafisi olmayan hak kayıpları doğurduğunu belirten Özdemir, “CHP iktidarında İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girecek. Kız çocuklarının hakkı kağıt üzerinde değil, yaşamın içinde korunacak” sözlerini kaydetti.
“Bu Mücadele Narin’in, Leyla’nın, Zehra’nın Mücadelesidir”
Kız çocuklarının güvenliği için verilen mücadelenin süreceğini vurgulayan Özdemir, “Bu, sadece bir kutlama değil; Narin’in, Leyla’nın, Zehra’nın susturulan tüm kız çocuklarının mücadelesidir. Biz onların sesi olacağız, adalet arayışlarını yarım bırakmayacağız” dedi.
“Bir ülkenin geleceği, kız çocuklarının ne kadar güvende olduğuyla ölçülür” diyen Özdemir, “Kız çocukları korkuyla değil, umutla büyüyecek. Eğitime yönlendirilecek, susturulmayacak, kendi geleceğini kendi sesiyle kuracak” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
