Etkinlikte deprem bilincini artırmak, güvenli yapılaşma ve afetlere dirençli şehirler oluşturmak amacıyla akademisyenler, kamu kurum temsilcileri ve uzmanlar bir araya geldi. Aydın Valiliği, Aydın Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, AFAD, UMKE, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Türk Kızılay, meslek odaları ve ADÜ öğrenci topluluklarının destek verdiği etkinliğin açılış konferansında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alper İlki, ODTÜ’den Prof. Dr. Mehmet Polat Saka ve ADÜ Psikoloji Bölümünden Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu deprem, yapı güvenliği ve afet psikolojisi konularında sunumlar yaptı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent, Türkiye’nin dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde bulunduğunu hatırlatarak, 6 Şubat depremlerinin ardından bu gerçeğin daha da acı bir şekilde hissedildiğini belirtti. Depremin kader değil, önlem alınmadığında felakete dönüşen bir doğa olayı olduğunu vurgulayan Kent, depremle mücadelenin yalnızca mühendislik projeleriyle değil, bilimsel bilgi, toplumsal bilinç ve kurumlar arası iş birliğiyle mümkün olacağını söyledi.
Rektör Kent, "Üniversiteler, bu süreçte hem bilgi üreten hem de toplumun dönüşümünü yönlendiren kurumlardır. Bizler de Aydın Adnan Menderes Üniversitesi olarak afet yönetimi, yapı güvenliği, jeoloji, şehir planlama ve kamu politikaları alanlarında yürüttüğümüz çalışmalarla bu sorumluluğu yerine getirmeye kararlıyız" dedi.
"Aydın birinci derece deprem bölgesinde yer alıyor"
Aydın özelinde deprem konusunun daha büyük bir önem taşıdığını ifade eden Rektör Kent, ilin Büyük Menderes grabeni boyunca uzanan aktif fay hatlarıyla çevrili olduğuna dikkat çekti. Kent, "Germencik, Söke, Nazilli, Kuyucak, Sultanhisar ve Efeler gibi ilçeler doğrudan bu fay zonlarının etkisi altındadır. Bu coğrafi yapı, Aydın’ı birinci derece deprem bölgesi haline getirmiştir. 1899 Aydın Depremi ve 1955 Söke Depremi gibi olaylar bu tehlikenin ne kadar somut olduğunu hatırlatmaktadır" diye konuştu. Kent, Aydın genelinde yaklaşık 260 bin civarında bağımsız yapı birimi bulunduğunu, bu yapıların büyük bölümünün 2000 yılı öncesinde inşa edildiğini, dolayısıyla mühendislik denetimi görmemiş ve eski yönetmeliklere göre yapılmış olduklarını söyledi. Bu durumun muhtemel bir depremde hem can kaybı hem de ekonomik kayıp riskini artırdığını belirten Kent, artık ’deprem olur mu?’ değil, ’biz ne kadar hazırlıklıyız?’ sorusunun sorulması gerektiğini vurguladı.
"Kentsel dönüşüm, insan hayatına duyulan saygının gereğidir"
Rektör Kent, kentsel dönüşümün yalnızca binaların yenilenmesi değil, şehirlerin güvenli, yaşanabilir ve çevreyle uyumlu hale getirilmesi süreci olduğunu belirterek, "Riskli bölgelerin öncelikli olarak yenilenmesi, zemin etütlerinin titizlikle yapılması, fay hattına yakın alanlarda imar kısıtlarının uygulanması ve afet toplanma alanlarının artırılması büyük önem taşımaktadır. Bu noktada üniversitelerin bilimsel katkısı, dönüşüm sürecinin en güçlü dayanağıdır" dedi.
Rektör Kent konuşmasının sonunda ADÜ olarak AFAD, belediyeler, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yürüttüklerini belirterek, bilimin rehberliğinde atılacak her adımın Aydın’ı daha güvenli bir geleceğe taşıyacağını söyledi. "Hiçbir yasa, hiçbir plan vatandaşın farkındalığı olmadan başarılı olamaz. Her birey kendi yaşam alanının güvenliğinden sorumludur. ‘Benim binam sağlam mı?’ sorusunu sormak artık bir lüks değil, bir zorunluluktur" ifadelerini kullandı.
Günün ikinci oturumu, Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelle devam etti. Panele Aydın İl Afet ve Acil Durum Müdürü Yalçın Mumcu, Aydın Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Şube Müdürü Murat Büyükkabasakal, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Salih Kaymak ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Ali Atılım Karaman konuşmacı olarak katıldı.




