Ankara 18. Aile Mahkemesi, boşanma hukukunda tartışma yaratan “1 yıllık bekleme süresi” kuralını Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin son fıkrasında yer alan düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan başvuru, Yüksek Mahkeme’nin gündeminde.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, dosyayı esas inceleme safhasına geçilmesi için raportör görüşüyle birlikte önümüzdeki günlerde yeniden görüşecek. Verilecek karar, boşanma hukukunda “ret sonrası bekleme” kuralının geleceğini belirleyecek.
“Fiilen biten bir evliliğin uzatılması özel hayata müdahaledir”
Ankara 18. Aile Mahkemesi, başvurusunda, reddedilen bir boşanma davası sonrasında taraflara getirilen 1 yıllık zorunlu bekleme şartının ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu belirtti. Mahkeme, fiilen sona ermiş bir evliliğin yasal zorunlulukla uzatılmasının, tarafların özel hayatına ve aile düzenine gereksiz müdahale anlamına geldiğini vurguladı.
Başvuru dilekçesinde şu gerekçeler öne çıktı:
-
Süre aşırı uzun: İlk davanın reddi, istinaf ve temyiz süreçleriyle birlikte toplam boşanma süreci 11 yıla kadar uzayabiliyor.
-
Haklara erişim engelleniyor: Bekleme kuralı, tarafların boşanma hakkına ve yargıya erişim hakkına makul olmayan bir engel oluşturuyor.
-
Belirsizlik yaratıyor: Velayet, nafaka ve konut gibi geçici düzenlemelerde hukuki belirsizlik meydana geliyor.
-
Gereksiz tekrar: Yargıtay içtihatlarına göre uzun süre aynı çatı altında yaşamamanın zaten evliliğin temelinden sarsıldığı anlamına geldiği hatırlatıldı; bu nedenle ayrıca “1 yıl bekleme” şartının gereksiz olduğu savunuldu.
AYM daha önce “3 yıllık bekleme”yi iptal etmişti
AYM, 22 Şubat 2024 tarihli kararıyla aynı maddenin önceki hâlinde yer alan **“3 yıllık bekleme süresi”**ni iptal etmişti. O kararda, “Kural, özel ve aile hayatına saygı hakkı ile aile kurumunu koruma amacı arasında makul denge sağlamamaktadır. Orantılılık ilkesi ihlal edilmiştir.” ifadelerine yer verilmişti.
Bu karar sonrası kanun koyucu, 14 Kasım 2024’te kabul edilen 7532 sayılı Kanun ile bekleme süresini 1 yıla indirmişti. Ancak Ankara 18. Aile Mahkemesi’nin yeni başvurusu, bu sürenin de ölçüsüz olduğu iddiasını taşıyor.
AYM kararı emsal olacak
Anayasa Mahkemesi, başvuruyu kabul edip 1 yıllık bekleme şartını da iptal ederse, reddedilen bir boşanma davası sonrasında eşlerden biri beklemeksizin yeni dava açabilecek.
Bu durumda “ortak hayatın yeniden kurulamaması” kriteri korunacak, ancak zorunlu bekleme süresi tamamen kalkmış olacak.
Hukukta yeni bir dönüm noktası olabilir
Yüksek Mahkeme’nin kararı, yalnızca mahkemelerin iş yükünü değil, bireylerin özel hayatlarına ilişkin tasarruf özgürlüğünü de doğrudan etkileyecek.
Kararın iptali, boşanma hakkının temel bir hak olarak tanınması yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Fiilen sona ermiş evliliklerin, “bekleme şartı” nedeniyle yıllarca sürüncemede kalması; hukuk devleti ve özel hayatın korunması ilkeleriyle çeliştiği gerekçesiyle tartışılıyor.
Tüm gözler, önümüzdeki günlerde yeniden toplanacak olan Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun vereceği kararda olacak.